Stratejik konum
Bir ılgın ağacıyla tanışmıştım
Deniz kıyısında haşmetli neşeli
bir yeşildi
Çok oturmuşluğum dertleşmişliğim var onunla
Güngörmüş pürtüklü gövdesini
okşar, hışırtılı dallarına bırakırdım
kimselere söyleyemediklerimi
Şehre dönmeden sarılır helalleşir
Bir sonraki yaza görüşmek üzere derdik
Sonraki yaz geldiğimde denizde
bir boşluk vardı
Neyi eksik bilemedim önce
Derken bir baktım ılgınımı
budamışlar ortasından
Deniz manzarasını kesmesin diye
Bana görünmek istemedi ılgın elletmedi
kendini çünkü dalı kalmayınca
gövdesini yaprak basmıştı ve
güzelim üst dalları artık küskün
sarı çırpılardı
Denizi öyle sevmişler ki ağacına kıymışlar
Sahip olacaksan bir şeye geri kalanı engeldir
Stratejik konumun yanlışsa
Bedel ödetirler duruşuna
Ilgın ne bilsin bunları
Sevmek ne tuhaf ne acıklı bir kelime
Denizin başladığı yerde duruyorum
Kum ıslak ve yoğun
Tabanımın şeklini alıyor bastığım yerde
Ama denizin o sıfır noktasında
Hiçbir iz kalıcı değil
Bir cilveli hareketle siliverir beni
İnsanların birbirinin yüzüne nal izi
bıraktığı bir şehirdenim
Hepimizin elinin altında buz
torbaları ve hücre yenileyici kremler
Geceler o izleri okşamakla
Gündüzler saklamakla geçiyor
Toplu yalana yeni gerçeklik diyoruz
Riya meşruiyet kazanıyor
Hep bir kayıp hep bir eksilme duygusu
var. Sanki bir şeylerini
çaldılar, sen hiç bilemedin
Adını koymadıkça kendinden eksildin
Koca aşklar matruşkalara ufalandı
Ne zamandır yetiyor sevdiklerine
‘Sen de artık herkes gibisin’ kalıbı
Gerisi hep o aynı irtifa kaybı